- 19 Nisan 2019
- Yayınlayan: omer omer
- Kategori: Haberler
Türkiyede otel ekipmanları ve temizlik sektörünün köklü grupların IBC Group Of Companies, otel ekipmanları ve temizlik makineleri alanına yönelik yatırımları ve yenilikleriyle pazardaki liderliğini koruyor. Titiz çalışma ve otokontrol prensibinden vazgeçmeyerek, mükemmel bir iş için kusursuz olmak inancıyla 1927 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren grubun Horeca kanalına dönük inovatif marka ve ürünlerini IBC Group Of Companies Yönetim Kurulu Üyesi / Ekonomist Aybüke Balabanlı anlattı.
IBC Group Of Companies’i kuruluş ilkeleri ve tarihçesiyle anlatabilir misiniz? Firmanızı farklı ve başarılı kılan unsurlar nelerdir?
Grubumuz 1927 kuruluşlu olup, Türkiye’nin ilk müteşebbis ailelerinden birine aittir. IBC Group Of Companies olarak, titiz çalışma ve otokontrol prensibimizden vazgeçmiyor, mükemmel bir iş için kusursuz olmamız gerektiğini biliyoruz. İş hayatına rasyonel bakıyor, tecrübelerimizin yansımalarını ise ürün konseptimizi yansıtıyoruz. Bu yüzdendir ki, sektöründe dünyanın en iyi ve en büyük firmalarıyla iş ortaklığı yapıyor ve bu iş ortaklıklarını sürdürebiliyoruz. Sürdürülebilir bir marka olabilmek adına ise müşteri memnuniyeti ve satış sonrası servis en önem verdiğimiz iki vazgeçilmez unsurumuzdur. Modern çağa ayak uydurarak sürekli yeni trendlerle yol alıyor, teknoloji ve yeni trendleri aynı paralel doğrultuda ilerletiyoruz. Orta ve uzun vadeli planlar yapıp, müşterilerimizin taleplerine göre şekilleniyor ve müşterilerimize kalite odaklı hizmetler sunuyoruz. İnşaat sonrasında, işletmeye açılacak bir iş yerinin grubumuz tarafından %30 – %35 oranında ihtiyaçlarını karşılanmaktadır. Küçük işlerle uğraşıp çok zaman kaybedeceğimize büyük projelerle hep yol alıyor, büyük yollar kat ediyoruz. Bu sahip olduğumuz misyon ve vizyonlarımız ise bizi hem farklı kılıyor hem de başarılı olmamızı sağlayıp, başarımızı sürekli hale getiriyor.
Sahip olduğunuz marka ve ürün kalemleriniz oldukça fazla. Son dönemde markalarınızın öne çıkan ürünleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Gıda zehirlenmelerinin son zamanlarda çok yaygın olması ve sanitasyona verilen önemin artmasıyla beraber çok fazla talep aldığımız “Rubbermaid” markamızın iki ürününden bahsetmek istiyorum. İlk olarak Sanitasyon nedir, tam anlamıyla tanımlarsak; halk sağlığını korumak amacı ile yüzeylerden gıda kalıntıları, mikroorganizmalar, yabancı maddeler ve temizlik maddeleri kalıntıları gibi kirlerin uzaklaştırılması için alınan önlemlerin tümünü ifade etmektedir. “Rubbermaid” ise saklama kaplarındaki renk kodlarıyla bu soruna kesin çözüm bulup, problemi ortadan kaldırmaktadır. “Rubbermaid Saklama Kapları”, gıda tehlikelerinden kaçınmanın en temel yolu olan çiğ ve hazır gıdaların ayrı tutulmasını kolaylaştırıp, bu sayede mutfakta güvenli ve sanitasyonlu ortamlar sunmaktadır. Bir diğer ürünümüz olan “Rubbermaid Bebek Mama Sandalyesi”dir. Bebeklerimiz veya çocuklarımız ister istemez ellerini her yere sürmekte olup daha sonrasında farkında olmadan ağızlarına ellerini götürmektedirler. Bu ürünümüzün microban oluşundan dolayı bakteri barınmaları yok eder, güvenlik kemeri sayesinde bebeklerimizin güveni sağlanır, tekerlekli oluşundan dolayı da kolay hareket eder ve ebeveynlerine böylece kolaylık sağlamaktadır. Aynı zamanda ekonomisine, bütçesine ve en önemlisi de müşterilerinin sağlığına büyük önem veren, kızartma yağını çok kullanan fastfood işletmelerinin, restoranların ve benzeri yerlerin çok fazla tercih ettiği ürünümüz olan “Vito Yağ Temizleme Makinelerimiz” de müşterilerimiz tarafından çok fazla tercih edilmektedir. “Vito Yağ Temizleme Makinaları”, kızartma yağınızın ömrünü iki katına çıkartır, paranızı ve zamanınızı doğru kullandırır, müşterilerinize kızartarak sunduğunuz yiyeceklerin lezzetini artırıp, aynı zamanda ise müşterilerinizin sağlığını en iyi şekilde korumaktadır.
Yeni dönem için buradan paylaşmak istediğiniz projeleriniz, yeni yatırımlarınız var mı?
Gündemimizde yeni projelerimiz var. Ar- Ge departmanımız sürekli araştırmalar yapıp, üst yönetimimizle entegreli bir halde projeler üretip, planlamalar yapıyor. Yeni yapılacak yatırımlarımız ise, orta ve uzun vade düşünülüp, gelecek 5 yılımız bir aksilik çıkmadığı takdirde planlanmış durumdadır. Her yıl yüzde 25 ve 40 arasındaki büyüme hedefimizle gelecek 10 yıl içerisinde Türkiye’nin ilk 5.000 kurumu arasında yerimizi koruyup üst sıralara çıkmak için grupça çalışacağız.
Aybüke Hanım, biraz da sizi tanıyabilir miyiz?
Başarının bir günde elde edildiğine değil, başarının uzun soluklu bir yolculuk olduğuna inanıyorum.10 Eylül Ankara doğumlu olup, uluslararası bir üniversitenin ekonomi bölümünden mezun oldum. İşletme ve işletme yüksek lisansı ile donanımımı birleştirip, şu an halen akademik kariyerimdeki yolculuğuma devam ediyorum. Uluslararası bir üniversiteden mezun olduğum için yurt içi ve yurt dışı birçok meslektaşım ekonomistlerle iletişim halinde olmanın avantajlarını yaşıyor. 30’dan fazla ülke ile ticari iletişimde bulunup, uluslararası ticaret yapıyorum.
Son olarak bir ekonomist olarak 2019 turizmi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Turizm sektörü Türkiye’nin cari açığını kapatan en belirgin sektörlerden biri. Ülkemiz için turizm sektörünün en önemli aktörlerinden biri olduğunu çok iyi ve net bir şekilde biliyoruz. Turizmde arz ve talebe göre fiyat dengesini iyi yönetip, bilinçli artışlarla desteklersek herhangi terör veya sıkıntılı bir durum yaşamadığımız takdirde 2019’un 2018’den daha iyi geçeceğine ve çift haneli büyümelere ulaşacağımıza inanıyorum. Geçmiş yakın yıllarda yaşanan üzücü olaylar sebebiyle turistler Türkiye yerine İspanya, Yunanistan, İtalya, Adriyatik kıyılarını seçtikleri için tablolarda büyük değişiklikler yaşamıştık. Bu tablo 2019 yılında Türkiye’nin pazara tekrardan girmesiyle, ülkemiz eski bulunduğu konuma tekrardan geri dönecektir. Her sektörde olduğu gibi teknoloji ve trendler en büyük değişken ve etkileyen unsurlardır ve sürdürülebilirlik en önemli faktörlerden biridir. Bu yüzden turizmde yeni trendleri yakalayabilmeli, turistlerin sadece yeme-içme ve konaklamaya değil, aynı zamanda çevre ve kültürün de bu gelişlerde etkili bir faktör olduğu unutulmamalıdır. Bu noktada kruvaziyer turizmine yatırımların canlandırılması önemli bir noktadır. Turizm ve seyahat endüstrisinde yeni trendler, insanların birçok ülkeyi kısa sürelerde ziyaretleriyle gelişiyor. Seyahat severler, yeni yerleri, yeni yemekleri gemi üzerinde ve deniz eşliğinde yapmaktan büyük keyif alıyorlar. Karaköy, Haliç, Antalya ve Türkiye’de hayata geçirilecek yeni kruvaziyer limanları ile Türkiye’nin kruvaziyer turizmi konusunda Avrupa’da çok üst sıralara yükseleceği düşüncesindeyim. Böylelikle Türkiye de limanlar çevresinde çok büyük ekonomik pazarlar oluşturulup, çeşitli iş sahalarıyla da desteklendiği takdirde yüksek miktarda istihdam da sağlanacaktır.
“Her yıl yüzde 25 ve 40 arasındaki büyüme hedefimizle gelecek 10 yıl içerisinde Türkiye’nin ilk 5.000 kurumu arasında yerimizi koruyup üst sıralara çıkmak için grupça çalışacağız.”